on the blue summer evenings, i shall go down the paths, getting pricked by the corn, crushing the short grass : in a dream i shall feel its coolness on my feet. i shall let the wind bathe my bare head. i shall not speak, i shall think about nothing : but endless love will mount in my soul ; and i shall travel far, very far, like a gipsy, through the countryside - as happy as if i were with a woman. *gezineceðim mavi yaz akþamlarý patikalarda, ezerek cýlýz otlarý, benekli buðdaylar arasýndan dalgýn, serinliðini hissedeceðim ayaklarýmda! açýk baþýmý terkedeceðim yýkanmaða rüzgara! konuþmayacaðým, asla düþünmeyeceðim fakat hudutsuz bir aþk kaplayacak benliðimi; ve ben bir çingene gibi, uzaða, çok uzaða gideceðim tabiatýn koynunda bir kadýnla yaþar gibi.