Bana kendini anlat Bulutları Maviliği Ve yıldızları anlat. Sonrada yağmurları anlat Yağmurlar senin için nedir bilmem Sadece üşüten su damlacıkları Gökyüzünden inen yaşam mı Yoksa karabulutların gözyaşları mı. Yağmurlar senin için nedir bilmem Bilmem yağmurlar nedir. Bazen yağması için bulutları çağırırım Seyretmek isterim doyasıya Gözlerimi kapatıp sesiyle dans ederim. Gözlerimi kapatıp yağan yağmura umutlarımı akıtırım. Bilmem yağmurlar nedir Çığlıklar atarım gökyüzüne Rüzgar olup dağıtmak isterim bulutları Yağmasın yağmur Bulut olmasın Yıldızlar kaybolmasın diye Sen kaybolma diye içten içe ağlarım Bana kendini anlat Dağları Ağaçları Ve papatyayı anlat Sonrada düşlerini anlat Hiç dağları düşlerinle süsledin mi Düşlerini dağlara saldın mı Sonsuzluğa salmaktır dağlara salmak. Peki kaybettin mi onları Kaybettiğin düşleri saatlerce aradın mı Bulmak zordur Ya bir uçurumdan düşüyordur Yada yamaçlara kadar yuvarlanıyordur Ve defalarca çığlığını duydum düşlerimin Bağırışını Ve ölümünü seyrettim defalarca. Papatyalar yapraklarını kapatırken geceleri Derin bir uykuyla Bir çocuğun sıcak ellerinde okşanıyormuş gibi gülerek Ve halen karanlık toprağa ışık verecek kadar beyazken Yüreğimde bir düştü o. Hiç papatyalarla düş kurdun mu Hiç meyve çiçeklerini yüreğinde açtırdın mı Bana yüreğini anlat Tanıyorsan eğer Bana kendini anlat Saçlarını Sesini Ve gözlerini anlat Sonrada umutlarını a